Rahman Suresi
Rahman Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 55. suresi olarak Mekke döneminde inmiş, 78 ayetten oluşan ve Allah’ın “er-Rahman” sıfatından adını alan bir suredir. Bu sure, Allah’ın sonsuz merhametini, insanlara ve cinlere bahşettiği nimetleri, evrendeki düzeni ve ahiret hayatını çarpıcı bir şekilde ele alır.

Rahman Suresi, Allah’ın birliğini, kudretini ve rahmetini kainattaki delillerle gözler önüne serer. Sure, Kur’an’ın insanlığa öğretilmesiyle başlar ve evrendeki düzenin ilahi bir planla işlediğini vurgular. Güneşin ve ayın hesaplı hareketleri, bitkilerin ve yıldızların Allah’a secde etmesi, yeryüzünün insanlık için bir nimet yurdu olarak yaratılması gibi konular, surenin ilk bölümünde dikkat çeker. İnsanların balçıktan, cinlerin ise dumansız ateşten yaratıldığı belirtilerek, her iki varlığın da Allah’a karşı sorumlulukları hatırlatılır. Sure, Allah’ın nimetlerini sıralarken, insanoğlunun bu nimetlere şükretmesi gerektiğinin altını çizer. Ayrıca, Akdeniz ve Atlas Okyanusu’nun birbirine karışmaması gibi mucizeler, Allah’ın kudretine işaret eden çarpıcı örnekler olarak sunulur.
Allemel Kur’ân
Halekal insân
Allemehul beyân
Eş-şemsu vel kameru bi husbân
Ven-necmu veş-şeceru yescudân
Ves-semâe rafeaha ve vadaal mîzân
Ellâ tatgav fil mîzân
Ve ekîmul vezne bil kıstı ve lâ tuhsirul mîzân
Vel arda vadaaha lil enâm
Fîhâ fâkihetun ve nahlun zâtul ekmâm
Vel habbu zûl asfi ver-rayhân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Halekal insâne min salsâlin kel fehhâr
Ve halekal cânne min mâricin min nâr
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Rabbul meşrikayni ve rabbul magribayn
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Meracel bahrayni yeltekıyân
Beynehumâ berzahun lâ yebgıyân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Yahrucu minhumel lü’lüü ver-mercân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Ve lehu cevariyul munşeatü fil bahri kel a’lâm
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Kullu men aleyhâ fân
Ve yebkâ vechu rabbike zûl celâli vel ikrâm
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Yes’eluhu men fis-semâvâti vel ardı kulle yevmin huve fî şe’n
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Senefrugu lekum eyyuhes-sekâleyn
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Yâ ma’şeral cinni vel insi inisteta’tum en tenfuzû min aktâris-semâvâti vel ardı fenfuzû lâ tenfuzûne illâ bi sultân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Yurselu aleykumâ şuvâzun min nârin ve nuhâsun felâ tentesirân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Feizâş-şakkatis-semâu fekânet verdeten ked-dihân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Feyevmeizin lâ yus’elu an zenbihi insun ve lâ cân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Yu’reful mucrimûne bisîmâhum feyu’hazu bin-nâvâsı vel akdâm
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Hâzihî cehennemul letî yukez-zibu bihel mucrimûn
Yetûfûne beynehâ ve beyne hamîmin ân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Ve limen hâfe makâme rabbihî cennetân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Zevâtâ efnân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Fîhimâ aynâni tecriyân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Fîhimâ min kulli fâkihetin zevcân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Muttekine alâ furuşin batâinuhâ min istebrakın ve cennel cenneteyni dân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Fîhinne kâsırâtut-tarfı lem yatmishunne insun kablehum ve lâ cân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Keennehunnal yâkûtu vel mercân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Hel cezâu-l ihsâni illâ-l ihsân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Ve min dûnihimâ cennetân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Mudhâmmetân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Fîhimâ aynâni neddâhatân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Fîhimâ fâkihetun ve nahlun ve rummân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Fîhinne hayrâtun hisân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Hûrun maksûrâtun fil hiyâm
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Lem yatmishunne insun kablehum ve lâ cân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Muttekine alâ rafrafin hudrin ve abkariyyin hisân
Febi eyyi âlâi rabbikumâ tukez-zibân
Tebârake-smu rabbike zîl-celâli vel ikrâm
Rahman Suresi Türkçe Meali
Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla
Rahmân
Kur’an’ı öğretti.
İnsanı yarattı.
Ona beyanı (düşünme ve konuşma yeteneğini) öğretti.
Güneş ve ay bir hesaba göre hareket eder.
Bitkiler ve ağaçlar (Allah’a) secde eder.
Göğü yükseltti ve (adalet) terazisini koydu.
Ki, terazi(nde haksızlık) yapmayasınız.
Tartıyı adaletle yapın ve teraziyi eksik tutmayın.
Yeryüzünü canlılar için düzenledi.
Orada meyveler ve salkımlı hurma ağaçları vardır.
Taneli bitkiler, yapraklı hububat ve hoş kokulu otlar vardır.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
İnsanı, pişmiş çamurdan, testi gibi (madde)den yarattı.
Cinleri de dumansız ateşten yarattı.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
(O,) iki doğunun ve iki batının Rabbidir.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıverdi.
Aralarında bir engel vardır, birbirine karışmazlar.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Onlardan inci ve mercan çıkar.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Denizde dağlar gibi yükselen gemiler de O’nundur.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Yeryüzünde bulunan her şey fânidir (geçicidir).
Yalnızca celal ve ikram sahibi Rabbinin yüzü (zatı) bâkidir.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Göklerde ve yerde olanlar O’ndan ister; O, her an yeni bir iştedir.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Ey insan ve cin toplulukları! Yakında size (hesap için) vakit ayıracağız.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Ey cin ve insan toplulukları! Eğer göklerin ve yerin sınırlarından geçip gitmeye gücünüz yeterse, geçin! Ama bir güç (ilahi otorite) olmadan geçemezsiniz.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir de birbirinize yardım edemezsiniz.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Gök yarılıp da gül gibi kızardığında,
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
O gün, ne insana ne de cine günahı sorulur.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Suçlular simalarından tanınır; alınlarından ve ayaklarından yakalanırlar.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir.
Onlar, onunla kaynar su arasında dolaşır dururlar.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Rabbinin huzurunda durmaktan korkanlar için iki cennet vardır.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Çeşit çeşit ağaçlarla dolu (cennetler).
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Orada akan iki pınar vardır.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Orada her türlü meyveden ikişer çift vardır.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
(Müminler) ipek döşekler üzerine yaslanırlar; iki cennetin meyveleri (onlara) yakındır.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Orada gözlerini yalnızca eşlerine çeviren (cennet hurileri) vardır; bunlara onlardan önce ne insan ne de cin dokunmuştur.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Sanki onlar yakut ve mercan gibidir.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
İyiliğin karşılığı, iyilikten başka bir şey midir?
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Yemyeşil (cennetler).
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Orada fışkıran iki pınar vardır.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Orada meyveler, hurmalar ve narlar vardır.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Orada güzel huylu, güzel yüzlü (eşler) vardır.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Çadırlarda korunmuş huriler vardır.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Bunlara onlardan önce ne insan ne de cin dokunmuştur.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
(Müminler) yeşil yastıklara ve güzel döşemelere yaslanırlar.
Öyleyse, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlarsınız?
Celal ve ikram sahibi Rabbinin adı yücedir.
Tepkiniz Nedir?






